AHISKA TÜRKLERİ VE ACI DOLU TEHCİRİ

14 KASIM 1944 GÜNÜ 95 000 AHISKA TÜRKÜNÜN MECBURİ TEHCİRİ BAŞLADI VE HAYVAN VAGONLARINDA 20 000 İNSAN DONARAK ÖLDÜ!

Ahıska Türklerini ilk kez 1989 yılı Kasım ayında, Sovyetler Birliği’ne yaptığım inceleme gezim sırasında Özbekistan’da Taşkent Üniversitesi’nde görmüştüm. O güne kadar Ahıska Türkü ya da Meşede Türkü nedir? Hiç duymamıştım. Taşkent Üniversitesi Türkoloji Bölümü Profesörü çok iyi Türkçe konuşuyordu. “Nerede öğrendin?” diye sordum. “Anamdan öğrendim!” cevabını verdi ve devam etti: “Ben Ahıskalıyım. Stalin bizleri 1944 yılında Gürcistan’ın Meşede Bölgesinden Özbekistan’a mecburi sürgün etti. Atalarımızın çoğu 40 gün kadar süren tren yolculuğu sırasında donarak ölmüşler. Ben Taşkent’e doğdum. Moskova’da okudum. Profesör oldum. Fakat biz Meşede’den getirdiğimiz denklerimi hiç çözmedik. Bir gün mutlaka döneceğiz yurdumuza!” dedi.

Sovyetler Birliği İnceleme gezisine Alman Metal Sendikası üyesi 30 işçiyle birlikte gitmiştim. Görevim Özbekçeden Almancaya çeviri yapmaktı. Berlin duvarının yıkıldığını Moskova’da Rus rehberimizden duymuştuk.

Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra Türkiye yaklaşık 40 000 kadar Ahıska Türkünü kabul etti. Onlardan 600 kadarı şu anda benim memleketim olan Honaz’da Göçmen mahallesine iskân edildiler.

1989’da Rusya’dan dönünce Ahıska Türklerinin tarihi araştırmaya başladım. Bu bir kitap olacaktır. Ben çok kısa bir özetini veriyorum.
İkinci Dünya Savaşı’nı 1939’da Milliyetçi Sosyalist Alman İşçi Partisi Lideri Hitler başlatmıştı. Savaş 8 Mayıs 1945 günü Nazi Almanya’sının kayıtsız şartsız teslim olmasıyla sona erdi. 50 milyon kadar insan öldü. Sadece Sovyetler Birliğinde 30 milyon insan öldü.

Savaşın bitimine 10 ay kala 31 Temmuz 1944’de, Sovyet Devlet Savunma Komitesi “Gürcistan ve SSCB’nin devlet sınırını savunmak için Türkleri, Kürtleri ve Hemşinlileri sınır şeridinden çıkarmaya hazırlanıyoruz“ emrini açıkladı.

Ahıska Türlerinin tehciri 14 Kasım 1944 günü başladı. 212 köyde yaşayan 92.307 ila 94.955 Ahıska Türkü zorla Orta Asya’ya, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Sibirya içlerine kadar 279 noktaya tehcir edildi.
Ahıska Türkleriyle birlikte Kürtler, Hemşinli Müslümanlaşmış Ermeniler ve Lazlar da tehcir edildiler. Toplam sayı 115 000 kadardır.

Ahıska Türkleri, 1943 ve 1944’te, Sovyet gizli polisi tarafından Kafkasya’dan sınır dışı edilen altı etnik gruptan biriydi. Diğer 5 etnik grup ise Çeçenler, İnguşlar, Balkarlar, Karaçaylar ve Kalmuklardı.

Tehcir operasyonu 26 Kasım 1944’te tamamlandı. Operasyonun başlangıcında, Sovyet askerleri sabah saat 04.00 sularında Ahıska Türklerinin evlerine geldiler, fakat onlara götürüleceklerini söylemediler. Tehcire gönderileceklere önceden haber verilmedi. „Sınır dışı edileceksiniz. Hazır olun! Yanınıza üç gün yetecek yiyecek alın. Hazırlanmak için iki saatiniz var!“ emri verildi. Ahıska Türklerini köylerden toplamak, tren istasyonlarına götürmek için Studebaker kamyonları kullanıldı.

14 Kasım 1944’de her yer kar ve buzdu. İnsanlar hayvan vagonlarına dolduruldu. Vagonlarda tuvalet yoktu. Isıtma sistemi yoktu. Günlerce süren tren yolculuğunda 20000 kadar Ahıska Türkü donarak öldü. Ölenler karların üstüne atılıyordu.

Aynı felaketi tehcire gönderilen Müslüman Ermeniler, Kürtler, Lazlar, Karaçaylılar, Çeçenler, İnguşlar, Balkarlar ve Kalmuklar da yaşadılar.
Toplam 115 000 kadar Türk, Kürt ve Müslüman Ermeni’den 5,350 aile kolhozlara ve 750 aile sovhozlara verilecekti. Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ise 50.000 kişiyi kabul edebileceklerini söylemişti. Sürgün edilecek insanları taşımak için 239 vagon hazırlanmıştı.

Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Ahıskalı Türkler, Müslüman Ermeniler, Kürtler, Karaçaylılar Rusya’nın çeşitli şehirlerine ve dünyaya dağıldılar. Günümüzde Ahıska Türklerinin sayısı 650 000 kadardır. Dünyada 13 ülkede yaşamaktadırlar.

Ahıska Türkleri gibi Kırım Tatarları da mecburi sürgüne gönderildiler.

Nazi Almanyası Orduları 1941-1944 arasında Sovyetler Birliği’nin Batı bölgeleri işgal etmişti. Naziler işgal ettikleri bölgelerde Doğu Bakanlığı (Das Reichsministerium für die besetzten Ostgebiete: RMfdbO) kuruldu.
Eylül 1941 ile Mart 1944 arasında Doğu Bakanlığı işgal bölgesindeki Müslüman halklar arasından bazı kişilerle bağ kurdu. Bu kişileri Sovyetler Birliği’ne karşı kullandı. Sovyet Kızıl Ordusu 1944 yılı Mart ayından itibaren Nazi ordularını yenmeye, Bölgeyi kurtarmaya başladı. Sovyetler Birliği, Nazilerle işbirliği yapmış olan tek tek kişilerin, kurumların suçunu tüm millete ya da milletlere yükledi. Sadece Müslüman Tatarları değil, 1941, 1942 ve özellikle 1944 yıllarında Almanlar, Ermeniler, Bulgarlar, Yunanlar, İtalyanlar, Macarlar ve Rumenler de Kırım’dan sürgün edildiler.
Sürgünün büyük kısmı, 18 Mayıs 1944 tarihinde tüm Kırımlı yerleşim yerlerinde başladı. Toplam 193.865 Kırım Tatarı sürgün edildi. 151.136 kişi Özbekistan’a, 4.286 Kazakistan’a, geriye kalan 29,846 kişi ise çeşitli Sovyet cumhuriyetlerine sürgün edildi.
18 Mayıs ile 10 Kasım 1944 arasında dönemde Özbekistan’a sürülen Kırım Tatarlarından 10.105 kişi açlıktan ölmüştür. Bazı kaynaklara göre bu rakam 30 000 kadardır. Sürgün boyunca toplam nüfusun yaklaşık %45’i açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle ölmüştür. Çok sayıda Kırım Tatarı ve diğer sürgünler büyük ölçekli projelerde işçi olarak çalıştırılmıştır.

Tehcirin, mecburi sürgünün acılarını Anadolu halkları, mübadiller, Ermeniler, Türkler, Kürtler çok iyi bilirler.
Geçmiş bugünün önsözüdür.
Artık tehcirler, mecburi sürgünler olmasın! Bu dünya hepimize yeter!
Barış olsun, huzur olsun, bereket olsun!

1944 sürgünü Ahıska Türklerinin, Müslüman Ermenilerin, Kürtlerin, Lazların, Karaçaylıların, Çeçenlerin, İnguşların, Balkarların ve Kalmukların acıları benim de acılarımdır. Sürgün yolların ölmüş insanları saygıyla anıyorum.
Ruhları şad olsun!

Ahıska Türklerinin tehcirini 2012 yıllına kadar Düsseldorf Başkonsolosluğu yapmış olan değerli diplomat ve yazar arkadaşım Fırat Sunel “Salkım Söğütlerin Gölgesinde” adlı belgesel romanında genişçe anlatmıştı.
Fırat Sunel’in romanı hakkındaki tanıtım yazımı ve Fırat Sunel ile romanı üzerine yaptığım söyleşiyi aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.
http://www.agos.com.tr/tr/yazi/3481/vitali-aramyanin-gozunden-ahiska-turklerinin-tehciri

Kemal Yalçın..

Previous article

CENNET ELMASI

About the author

Related