ALEVİLERDE DİYANET KRİZİ (3)

Isparta’da olaylı Cemevi’nin açılışında yaşananların tartışması sürüyor. Bugün Gelsenkirchen’de Avrupalı Aleviler Isparta vakasını değerlendirmek için bir araya geldiler. 441 bin 412 kişinin yaşadığı Isparta’da Diyanete bağlı 711 Cami varken, Dersim sürgününye Isparta’ya yerleşen yaklaşık 300 aile ve 3 bin kişiden fazla olan insanlara 1 Cemevi çok mu görülüyor. „Isparta Gerçeğini“ yazarak farklı bir pesvektifle değerlendirip ona göre tepki verebilirsiniz.

Genel kapsamda herkesin dilinde olan soruları hatırlatıyorum;

-AKP’li Belediye Başkanı’nın açılışta olması doğru mu?

-Pir Sultan Abdal Derneleri Başkanı Gani Kaplan açılışta inanç yerinde siyaset mi yaptı? Gerçekleri mi konuştu. Böyle bir yerde, bu konuşma gerekli mi?

-Alevilerin Diyanet’in kapatılması istemi ne kadar realist?

-AABF’nin açılış töreninde yer alan temsilcileri istifa mı etmeli?

-AABF’nin temsilcileri AKP’li belediye başkanına müdahale etmiş olsaylardı, ne olurdu?

-Isparta Alevi Derneği Başkanı’nın tavrı doğru mu?

-Cemevi inşaatı için belediye başkanından yardım talep etmek yanlış mı?

-İkinci şube açmak ne kadar doğru?

-AABF bu sürece hakim olmadı mı?

1937-38 yılında Dersim Katliamı ile başlayan zorunlu sürgün ve 9 yıl sonra çıkan afla Isparta’ya yerleştirilen yaklaşık 15 ailenin memleketine geri dönmesi, daha sonra iş, aş için 1960-65 yılında başlayan ikinci ve akabindeki göçlerle Ispartaya yerleşen Dersimlilerin durumunu değerlendirmeye devam ediyorum.

Özellikle sağ-sol olaylarının yaşandığı 80’li yıllardaki Türkiye’de Isparta’da nasibini almıştı. Büyük çoğunluğunun muhafazakar, milliyetçi sağ eğilimli olduğu şehirde Dersimli, Erzincan, Varto ve Sivas kökenli solcular geto mahallesi Gülistan’ı mesken seçmişti. Solun kalesi Gülistan Mahallesi’ne sağcıların girmesi mümkün değildi. Solcular gruplar halinde dolaşır ve boş gezmezlerdi. Sağ-Sol çatışmaları gençler arasında çok olurdu.

ALEVİLER CAMİ’DE NAMAZA BAŞLADI

Nitekim Kenan Evren askeri darbesi Isparta’da sessiz devrim şarkılarını söyleyen gençleri belki de hiç konuşmamak üzere susturmuştu. Umutlar Isparta’da söndü ve darbenin en ağır halini yaşadılar. Değil solculuk yapmak, kahvehanelerde siyaset konuşmaya bile cesaret edemezlerdi. Dersimli Aleviler, Zazalar, Kürtler, Türkmenler Gülistan’ın dışına çıktılar. Çocuklar, gençler üniversiteye okumaya, meslek öğrenmeye başladılar. Zamanla işyerleri kurdular. İşadamı olup, Isparta’ya istihtam sağladılar.

Kız alıp, kız vermeye başlandı ve sünni torunları olan Dersimliler oldu. Bu kaynaşmayla birlikte kısmen bazı ailelerde Alevi, Kürt önyargısı bitse de mahalle baskısı onları kendi inançlarını, kültürünü, felsefesini yaşamaya ve yaşatmaktan uzaklaştırdı.

Yaklaşık 3 bin Alevi’nin yaşadığı Isparta’da Dersim Sürgünü, Evren Askeri Darbesi etkili oldu. Asimilasyon politikası bazı kentlerde olduğu gibi en çok Isparta’da etkisini gösterdi. Korkuyla sindirilen, mahalle baskısıyla eziklik hisseden Aleviler gün geçtikçe Cami’nin kapısına daha çok gittiler.

Çocuklar Kuran kursuna giderken, yaşlılar Cuma namazını kaçırmıyordu. Bazı Dersimli aileler evlerinde mevlüt yaparken mersiyelerle Sünni vatandaştan daha radikal İslamiyeti yaşıyor, üstelik Aleviliği eleştiriyorlardı. Tabi bu durumdan hoşnut olmayan Dersimli aileler de vardı. Isparta’da Tunceliler Kültür ve Dayanışma Derneği kurulunca, Avrupa ve Türkiye’deki Alevi hareketi güçlendikçe kendi aralarındaki tartışmalar ve düşünce çatışmaları yoğun yaşanmaya başlandı.

Fakat tarihi bir gerçek vardı. Alay edilen Alevilerin cenazesi Cami’den kalkıyor ve Aleviler Cami’de namaz kılıyorlardı. Bazıları Aleviliğini, hatta Dersim kökenli olduğunu gizlemek zorunda kalıyordu. Camiye namaza gitmeyenlerde mecburen cenazesini Cami’den kaldırıyordu. Bu durum Aleviler arasında büyük tartışmalara neden oluyordu.

Bir taraftanda işadamlarıyla güçlenen girişimcileri, öğretmen, avukat, doktor olan Dersim kökenli Ispartalılar İstanbul’u, İzmir’i, Ankara’yı Erzincan’ı, hatta bazı Alevi köylerini kendilerine örnek alarak Aleviliği yaşamak ve yaşatmak için kafa yormaya başladılar.

Çünkü Ispartalı Aleviler, namaz kılıyor, Kuran’ı hatim ediyor ve cenazesini Cami’den kaldırıyordu.

devamı yarın..

Metin Es..

About the author

Related