AYDIN-EFELER KAZASI’NIN YAPTIĞINI EFELER YAPMAZDI

Sanatçı ve sanat politikanın el kiri değil.

Eser Afacan ve Hakan Yaşar’ın durumlarını açıkladıkları Videoları’nın (6 adet) hepsini sonuna kadar iki defa dinledim. Büyük bir yalan tuzağına düşmüşler, kandırılmışlar, oyuna getirilmişler…

Sanatçılarımız uluslar arası isim yapmış kişilikler. Davet edenler, yalvarırcasına ikna etmeye çalışan belediye yetkilileride bu sanatçılarımızın yapıtlarını tanıyan kişiler. Nasıl oluyorda bu kişiler yalvararak getirdikleri bu sanatçılara, „Sen şunu yapar, şunu yapamazsın“ diye bir düşünceye kapılıp sanatçının verdiği emeğe karışır adeta hakaret ederler. İşin garip tarafı bunlar sanatçıyı sağmaya çalışmışlar, işin içine para (ödenecek masraflar) gelince hertürlü utanmaz suçlamadan çekinmemişler.

İşin garip yanı, Efeler CHP Belediye Başkanı, „Fatih Atay“ hemde Avukat. Nasıl oluyorda bu uluslar arası bir skandala imza atıyor? Bunlar heptenmi cahil yada daha açıkça yazıyım, yobaz…
Eser Afacan ustanın, „SİZ EFE OLAMAZSINIZ, EFE BOZUNTUSUSUNUZ“ demesine hak veriyorum. CENGİZ TOPRAK diye biri çıkıyor (kim olduğunu bilmiyorum) uluslar arası onlarca ödül almış bir sanatçıya, „SANATÇI BOZUNTUSU“ diyor… bu kişi kimden cesaret alıyorda bu hakareti bir sanatçıya yapabiliyor?

Bir sanatçı olarak bu den yobazlığımızdan utandım doğrusu. Bunlar YOBAZ takımı, hangi partiden olursa olsun yobazlığın ölçüsü olmaz. O yönden ben bütün partilerden, politik görüşlerden geride durdum ve sol, sağ denen görüşlülerden de. O yüzdendir ki kendi arasında parçalanmış sol görüşden bile, „Bizden olmayan Revanşistir“ damgasını yedim. Ne sağ ne sol nede ben TÜRKÜM diyenlerden,kimse bana en ufak destek vermedi. Sanatı ve sanatçıyı bu yersiz suçlamalardan kurtarmanın zamanı geldi kanısındayım.

Avrupa´da bu böyle değil… Bu tarafsızlık tutumumu, Almanlara da uyguladığım için kabul edildim ve taktirle karşılandım…

Eser Afacan ve Hakan Yaşar´ın yaşadıkları, Türkiye´de bir ilk değil. Sade buradaki toplumumuz içinde de durum aynı. Işıklar içinde yatsın, Büyük sanatçı Hikmet Onat bunu 1902 de, Osman Hamdi´nin kurduğu ve hala müdürü olduğu, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi´nde yaşadıklarını anlatığı aklıma geldi. Onunla kalmadı, 80 li yıllarda açılan bir heykel yarışmasında birinci seçilen, „GÜZEL İSTANBUL“ heykeli, (Karaköy´de dikilmişti) „Çıplak bizim dini geleneklerimize aykırı“ diye Erbakan ve Tansu Çiller zamanında bir gece baskını ile söküldü, depoya kaldırıldı, jüride olanlar mahkemeye verildi.

Genç sanatçı Troyalı Hektor (Turap Tekmen) Ankara da Etnoğrafya Müzesinde açtığı sergisinden bir gün sonra, resimler ve heykeller çıplak diye Sergiye yasak konuldu ve Turap Tekmen’e „Eserlerinin toplumun inancına karşı dini moralini rencide ediyor“ diye tutuklama emri çıkarıldı…

İşte biz bu toplumda yaşıyoruz ve toplumumuzu idare edenlerde YOBAZ…
Benim yaşadığım başka bir olaya gelelim… Ertuğrul Günay zamanında benim, „Toprakana“ heykelim, Türklerin Almanya´ya göçünün 50. Yılı için,Almanya tarafından iki tane bronz döktürülecek ve biri Münih´biride İstanbul´a dikilecekti. Türkiye sade bu eserin kaide masraflarını üstlenecekti. Heykelde, „Kadının estetik hatları görünüyor, Başbakanımız bu tür heykellere karşı “ (Yani yapıt nü değil) diye reddedildi. Diyeceğim biz böyleyiz ve benim niçin Türkiye´de sergi açmadığımı şimdi anlıyormusunuz? Daha doğrusu bu yobazıkla uğraşıcak ne halim nede zamanım var.

Eser Afacan ve Hakan Yaşar ustalar durumları başka. Çok temiz kalplilikle inanmış,Türkiye´yi Avrupa sanmış ve anladığıma göre hiç bir anlaşma yapıpmadan yalanlara verilen sözlere inananarak kalkıp Norveç´teki kurulmuş düzenlerini bırakıp gelmişler. O adamlar politikacı, politika ve politikacıya ben inanmam ama onlar inanmışlar. Bu büyük yanılgı…
6. Videonun sonunda Eser Hoca birşeyler söz veriyor, „Biz bu çalışmayı kendi hesabımıza da olsa yapacağız. Öğrencilerimizi yarı yolda bırakmayacağız“ diyor. O doğrultuda hareket eder ve kendilerini isbat edeceklerinden hiç şüpem yok, bu işi de başarırcaklardır.Bu gerçek Türkiye´de de bir ilk olacak kanısındayım… Politik yetkilileri utandıracaklar ve tabi onlarda utanacak yüz varsa…

Video dan dilendiğim, sanatı bir kazanç yöntemi olarak, sanatçıyı bir makina olarak gören, parayı poşetle taşıyan kültürsüz politikacılar oldukça ne ülkemizde, nede uluslar arası düzeyde sanatçımız, sanatımız yer bulcak, taktir kazanacak acı değilmi? Ne yazık bu bizim sanat ve sanatçımızın iç acısı gerçegimiz. Umarım bu hatalarımızı birgün kabul eder ve sanata gerçekçi gözle bakarız…

Eser Afacan ve Hakan Yaşar hocaya geçmiş olsun der ve uğraşılarında başarılar dilerim.

İsmail Çoban..

About the author

Related