Metin ES / KÖLN

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, il başkanları toplantısında „Aleviliğin, Almanya’da bir eyalette ayrı bir din olarak tanındığını” ileri sürerek Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nu hedef almıştı.

Bir gün sonra AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat, Bahçeli’ye çok sert yanıt verdi. Mat: “Eli kanlı faşistlerle kardeş değiliz” dedi.

AYRI BİR DİN

Almanya’da kamu tüzel kişiliği hakkı kazanan Alevi toplumuna
MHP lideri Bahçeli “Alevi İslam inancına mensup canlarımızı istismar eden batı planları, Aleviliği Almanya’nın bir eyaletinde ayrı bir din olarak tanıma rezaleti Müslüman Türk milleti tarafından mahkûm edilecektir. Bizi koparamayacaklar, bizi bölemeyecekler, kirli, kinli ve krizli üsluplarıyla bizi düşüremeyecekler”şeklindeki sözlerine Hüseyin Mat,  “asıl rezalet sizin tekçi, ırkçı, gerici, mezhepçi, faşist resmi ideolojinizdir” diye sert yanıt verdi.

AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat’ın Devlet Bahçeli’ye yönelik sosyal medya hesabından yaptığı sert açıklama şu şekilde:

AKP-MHP DİKTATÖRLÜĞÜ
“Ne kadar da doğru yapmışız. Ne kadar da rahatsız etmişiz. Devlet Bahçeli, asıl rezalet sizin tekçi, ırkçı, gerici, mezhepçi, faşist resmi ideolojinizdir. Biliyoruz, ezberiniz, kimyanız bozuldu, saldırganlığınız bundan.
Biz de inadına, demokratik hak mücadelemizi büyüterek ve güçlendirerek devam edeceğiz.
Yüzyıllardır gözümüzün içine utanmadan bakarak sürekli dile getirdiğiniz kardeşiz, biriz, eşitiz yalanlarınız boşa çıktı. Kimse bu yalanlarınıza inanmıyor.
Biz sizin gibi eli kanlı gerici ve faşistlerle ne kardeşiz, ne biriz. Hiçbir zaman da bir olmadık, olmayacağız. Biz, Türkiye’de yaşayan ve demokrasiye inanan tüm siyasal, sosyal, kültürel kimliklerle kardeşiz ve biriz. Yüzyıllardır birlikte yaşadık ve yaşamaya da devam edeceğiz. AKP/MHP gerici ve faşist diktatörlüğünü elbirliğiyle tarihin çöpüne atacağız ve o gün dünden daha yakındır. Demokratik, çoğulcu ve laik bir cumhuriyet için mücadeleye devam edeceğiz. Ve biz kazanacağız.

HALA İNKAR EDİYORSUNUZ
Türkiye Cumhuriyeti devleti gibi, Almanya devleti dinleri ya da inançları tanımlamaz, tarif etmez. Böyle bir anayasal hakkı da yoktur. Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da buna asla müsaade etmeyiz. Aleviliği tarif etmek ya da tanımlamak kimsenin haddine de düşmez. Almanya sadece anayasasında olan haklardan, inanç sahiplerinin eşit koşullarda faydalanmasını sağlar. Kamu Tüzel Kişilik statüsü, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun tüzel kişiliğine verilen bir anayasal haktır. 10 Aralık 2020 tarihinde tanınan bu hukuksal hak ile birlikte, AABF bir kamu kuruluşu olmuştur. Aleviliğin tarif edildiği ya da tanımlandığı üzerinden bir hak talebi olmadığı gibi (Anayasal olarak mümkün değildir) böyle bir kazanım da söz konusu değildir.
Bilgisiz, cahil ve dünyadan habersiz kişiler tarafından Türkiye’nin yönetilmesi, tek üzüntümüzdür.

NEDEN TÜRKİYE TANIMIYOR
Asıl mesele ise, Almanya devleti tarafından Alevilerin tüm hakları tanınırken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin inkâr etmesidir. Bu haksız ve hukuksuz duruma karşı bir açıklama, özelleştiri beklerken utanmadan, sıkılmadan eleştiriyorlar, yetmiyor bir de saldırıyorlar. Çünkü deniz bitti. Osmanlı oyunları, yalan ve düzmece politikaları iflas etti. Tükendiler, bittiler.
Piri, Mürşiti, Rehberi, Cemi, Semahı, Deyişi, Gülbenkleri, 12 Hizmeti, Hak Muhammed Ali ve ibadethanesi olan Cemevi ile Alevilik kendine özgü bir inançtır, Aleviler de bağımsız bir inanç toplumudur. Hepiniz bunu öyle ya da böyle kabul edeceksiniz. Başka koşulu, ara çözümü yoktur.
Biz doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. YOLA DEVAM…
‚Yürü bre Hızır Paşa / Senin de çarkın kırılır / Güvendiğin padişahın / O da bir gün devrilir“