KUŞHİ

Teşekkür ederim abla, çok makbule geçti. O esnada yattığı kanapeden neredeyse transa geçmiş gibi izlediği Hint dizisinden gözünü ayırmayan annem, ortaya bir replik atıyor.

Makbule kim?.. Makbule mi? Hmm… Bir kulağı da bizdeymiş demek hatunun. Neyse, anneme Makbule’nin konuyla bir ilgisi olmadığını, aslında ortada Makbule diye birinin de olmadığını hani sadece lafın gelişi olduğunu anlatıyorum…Pek inandırıcı bulmasa da bunu, üstelemiyor.

Çünkü neredeyse aileden biri gibi olmuş dizi karakterleri Kuşhi ve Arnav daha çok ilgilendiriyor annemi o sırada. Kuşhi’nin derdi kederi , annemin de derdi kederi oluyor, evladı dersin o denli.
Böyle ailecek Bollywood olmuşuz. Televizyon ekranından odanın içine doğru keskin bir zerdeçal, safran, envaiçeşit baharat kokusu yayılıyor sanki Hint mutfağından. Kendimi Sari ile dolaşırken hayâl ediyorum evin içinde.

Hindistan’ı göresim geliyor. Oysa orada da böyle masalımsı, tülümsü değil hayat!
Televizyon’un evimize girdiği ilk zamanları hatırlıyorum. Konu komşu toplanır izlerdik. O cam kutunun içinden bize doğru bakıp konuşan insanların, gece olunca nereye gittiklerini, nerede uyuduklarını,nasıl yiyip içtiklerini ve neden hep siyah beyaz olduklarını düşünürdüm çocuk aklımla. Büyükler de bunu merak ediyorlardı aslında.

Babaannem,anneannem, günün sonunda spikerin’’ iyi geceler’’ dileğine eşlik ediyor, onun da kendilerini duyacağına inanarak aynı şekilde cevap veriyor, içleri rahat bir şekilde uykuya dalıyorlardı. Yani daha o zamanlarda başlamıştı bu TV karakterleriyle haşırneşir olmak, dizilerle oturup kalkmak,onlarla sevinip, ağlamak, aileden biri gibi görmek ya taraf olmak ya da hasım saymak kendine…

Dallas’lı yılları bilirsiniz o meşhur Ceyar’ ı (JR). Bölümün birinde Ceyar vurulur ve film o sahnede biter. Hane halkı ,özellikle Anneannem merak içerisindedir. Yeni bölüm Ceyar’ın yerde yattığı sahne ile başlar. Anneannemdeki tepki şu olur yöresel ağızla;

‘’ Hele bak, ere o adam odur bir haftadır yerde yatıyor he’’ İşte burası bende filmin koptuğu yer olmuştu. Bu saflığı hep sevdim…Annem, benim ailemde o kuşağın en son temsilcisiydi sanırım bu anlamda. En azından bana sirayet etmedi bir alışkanlık olarak TV izlemek.

Gerek duydukça arada.
Şimdi artık bu dünyada olmayan, anılarıyla ruhumu arındıran bu canımın içi sevgili insanlarıma, bana böyle lirik, komik, şaşkın bir çocukluk yaşattıkları, ruhumu besledikleri için teşekkür ediyorum…

Sevgilerimle…

Gül Yurtsever

About the author

Related