ORHAN GÖKTAN: İKİ DİLDE MUHASEBECİ YETİŞTİRİYORUZ

Mali danışmanlık ve muhasebe şirketi DATA’nın yöneticisi Mali Müşavir Orhan Göktan, “1985 yılından beri iki dilde muhasebeci yetiştiriyoruz. Genç kadınlara tavsiyem muhasebeciliği meslek edinmeleri. Çünkü muhasebecilik çok saygın ve ölümsüz bir meslek” dedi.

Metin ES / MÜLHEİM-RUHR

ALMANYA’da Mülheim an der Ruhr ile Duisburg kentinde bulunan mali danışmanlık ve muhabese şirketi DATA, iki dilde muhasebeci yetiştirmenin gururunu yaşıyor. Almanya’nın tanınmış Türk kökenli ilk mali müşavirlerinden biri olan Orhan Göktan, 1985 yılından beri iki dilde muhasebeci yetiştirdiklerini, genç kadınlara muhasebeciliği meslek edinmelerini tavsiye etti. Muhsebeciliğin çok saygın ve ölümsüz bir meslek olduğuna dikkat çeken Orhan Göktan, Türk işletmelerinin yaşadığı vergi cezası sorunlarını, meslek eğitimi, muhasebeciliği ve meslek tecrübelerini bizimle paylaştı.

DIŞARDAN ELEMAN ALMIYORUZ

1 Temmuz 1965 yılında Almanya’ya yüksek tahsil yapmak için gelen İzmirli Orhan Göktan, ilk Türk göçmenlerden biri olduğuna değinerek şunları söyledi:

DATA’yı 1985 yılında kurduğumuzda çok dikkat çekmiştik. Bu alanda önemli bir eksizliği gördük ve bu işi kurduk. Prensip olarak bünyemizde çalışan elemanlarımızı hep kendimiz yetiştirdik. Dışardan eleman almıyoruz. Şirket bünyesinde meslek eğitimine tabi tutuyoruz. Sonra şirketin çalışanı oluyor. Ya da büyük müşterilerimizde muhasebecilik yapıyorlar. Şimdiye kadar en az 60 kadın muhasebeci yetiştirdik. Buradaki en büyük avantajımız iki dilde eleman yetiştiriyor olmamız. Son yıllarda Türk firmalarının artmasından ötürü iki dilde muhasebeciye ihtiyaç duyuluyor”

TÜRK İŞYERLERİ MALİYE’DEN ŞİKAYETÇİ

1998 yılından beri DATA şirketinin çalışanlarına hisse verdiğini belirten Göktan, şirket elemanlarının böylelikle sorumluluk ve yetkisinin arttığını vurguladı. Göktan, “ Genel olarak Almanya’da Türk işletmeleri hep maliyeden şikayetçi oluyor. Sürekli bir vergi cezasıyla bize geliyorlar. Bağlı bulundukları muhasebe şirketini suçluyorlar. Bu işin uzmanı olarak şunları rahatlıkla ifade edebilirim. Alman maliyesi 1980’li yıllarda bir çok şeye göz yumuyordu. İşçi olarak Almanya’ya gelen Türklerin işveren olmasını destekliyorlar ve olabilecek mali hatalara görmemezlikten geliyorlardı. Son yıllarda bu durum değişti. Çünkü orta ölçekli Türk işyerleri vergi vermek istimiyor. Ayrıca maliye memurları puan almak için çok titiz çalışıyorlar. Düşünün 2000 Euroluk mal alınıyor, ciro sadece 3000 Euro oluyor. Bu hemen göze batıyor. Vergi kaçırıldığı varsayılarak inceleme başlatılıyor. Zamanında vergi beyanı yapılmıyor, hesaplar doğru verilmiyor ve hatalı çalışmalar vergi cezasına dönüşüyor. Sonra da maliye suçlanıyor.” şeklinde konuştu.

ALMANYA’DA 75 BİN TÜRK KÖKENLİ İŞLETME

Orhan Göktan, Avrupa’daki Türk girişimciliğinin gelişmesi ve Türk işadamlarının Avrupa’daki rekabet gücünün artırılmasının gerektiğini belirterek, son dönemlerde Türkiye Almanya arasındaki siyasi gerginliğin Türk girişimcileri olumsuz etkilediğini ifade etti. Göktan son olarak şunları söyledi:

Almanya’da 75 bin dolayında Türk kökenli işletme var. Bunlar yaklaşık 370 bin kişilik bir istihdam yaratıyor. Yıllık 35 milyar euro dolayında ciroları var. Bu küçümsenecek bir rakam değil. Mali danışmanlık şirketi olduğumuz için bunları yakından takip ediyoruz. Büyük Türk işletmeleri muhasebelerini profosyonel bir şekilde tutuyorlar. Artık holdingleşen Türk işletmeleri var. Kendi yetiştirdiğim oğlum Erhan Göktan’ın bir holdingte muhasebe müdürlüğü yapıyor. Elbette çok gurur duyuyorum. Yılların verdiği tecrübeyle özellikle genç kadınlarına muhasebeciliği meslek edinmelerini tavsiye ederim. Baba, koca parasına güvenmesinler ve kendi mesleğini yaparak ayakları üstünde durabilsinler. Düşünün ki iş ve işçi bulma kurumanda bir tek işsiz muhasebeci yoktur”

About the author

Related