Alay alay olup geldi turnalar,
Bulutlar arasından indi turnalar…
Binlerce kişiye selam durdular,
Yol bir sürek binbir oldu turnalar…

Çok etkili bir hafta sonu…
Kendimi binlerce turnanın arasında buldum. Büyük bir kültürün rengi, çeşnisi, sesi, kokusu, korosu, dili, türküsü, sazı, sözü, felsefesi, inancı bulutların arasından süzülüp sarmaladı beni. Gerçek Anadoluydu bu, gerçek Orta Asya… Binlerce yıldır sağılıp akan, geleceğe umutla bakan ve insanın gönlünde taht kuran… Gelenler yalnız aleviler değildi…

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu 30. Yılını kutlamak aslında bir birleşme gibiydi… Sünniler, Hıristiyanlar, Ateistler, her inançtan binlerce insan oradaydı… Her politik görüşten, her ulustan… Türk, Alman, Kürt, Arap, Fars… O büyük kültür birleştirmişti herkesi… Binbir sürek… Binbir görüş, ama bir yol: Barış, kardeşlik, dostluk, dayanışma…

Yüzlerce müzisyen, yüzlerce sanatçı… Hem buradan hem dünyadan… Bu büyük iş nasıl başarılmıştı? Rekorlar kitabına nasıl ulaşmıştı? Bu çalışmanın bir genel sanat yönetmeni vardı: Necati Şahin. Hep gülen yüzüyle bu kadar ünlü bu kadar şanlı sanatçının nazına nasıl katlanmıştı?.. Nasıl bir çaba, nasıl bir sabırdı…

Hep gelmek istemiştim ama fırsat olmamıştı. Şimdi buradaydım. O kadar sanatçıyı, yazarı, milletvekilini, bakanı ve örgüt yöneticisini saysam bitiremem.

İsmail Kaplan karşıladı beni. İsmail, 1977 yılından beri kadim bir dostum. Yumuşak, birleştirici, yapıcı, bilgili, uzağı gören ve bir tokat yese öteki yüzünü dönen… Kendi inceliği ile kabalığı pişman eden… Hiç kimseyle söz çakıştırmazdı, insanı ya olduğu gibi kabul ya da ikna ederdi. Binlerce insanın akıp gelmesinde taa o zamandan onun emeği çok büyüktü. Ama mütevaziliği ile yok diyordu, her turnanın katkısı var. Son otuz yılda nice turnalar kanat kanada verdi, bir çok hakkımız elde edildi…

Ve ben o turnaların arasında olmaktan memnundum, bu güzelliği yaratan herkese selam olsun diyordum. Yolunuz açık olsun binbir sürek, günleriniz çok güzel gelecek…

Yücel FEYZİOĞLU..