POLİS, “ERDOĞAN” İDDİASINA GÜLDÜ

HABER MERKEZİ

Sınır dışı edilen Akyüz: “Türkiye’de işkence gördüm” diye iltica istemiş25 yıl Almanya’da kaçak kaldıktan sonra Türkiye’ye sınır dışı edilen Akyüz ailesi ile gerçekleri açıklıyoruz. Resmi rapor ve açıklamalara göre Mahmut Akyüz, daha önce bir kez daha sınır dışı edildi, kaçak olarak Almanya’ya döndü ve “Kürt’üz. Türkiye’de işkence yaptılar” diyerek iltica istedi.

“Türkiye’de işkence gördüm” diye iltica istemiş

Ancak doktor raporunda, kendi kendini yaraladığı ortaya çıktı. Gazeteci Ali Gülen’in soruları üzerine Kassel Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Haklarında kesinleşmiş mahkeme kararları var. Aile babası, tehdit- şantaj, dolandırıcılık, huzur bozmaktan sabıkalı” denildi.

Almanya’dan sınır dışı edilen Akyüz Ailesi ile ilgili gerçekler, çok farklı çıktı. Aile babası Mahmut Akyüz’ün, anlattığı her şey yalan çıkıyor. Kassel Valiliği, yaptığı açıklamada, “1996’da sınır dışı edildi. Üç ay sonra kaçak olarak geri geldi ve Türkiye’de işkence gördüğünü belirtip iltica istedi. Ancak doktor raporunda, yaraları kendinin yaptığı belirlendi” dedi. Valilik, baba Mahmut Akyüz’ün, “tehdit, şantaj, dolandırıcılık, halkın huzurunu bozmak ve bir çok suçtan sabıkalı olduğunu açıkladı.

Werra-Meissen Emniyet Müdürlüğü de bir açıklama yaptı. Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Alexander Först, “Biz kesinleşen mahkeme kararının gereğini yerine getirdik. Kendilerini Kürt aile olarak tanıtıp iltica istemişler. Bu reddedilmiş ve bize de mahkemenin kararı tebliğ edildi” diye konuştu. Först, “Aile Erdoğan’ı sevdiği için atıldıklarını iddia ediyor” sözlerine ise güldü.

KAÇAK GELDİ, GÖNDERİLDİ, YİNE GELDİ

Mardinli Mahmut Akyüz, 1988’de 11 yaşındayken kaçak yollarla Almanya’ya getiriliyor. 1996’da sınır dışı ediliyor. Üç ay sonra kaçak olarak yeniden Almanya’ya geliyor. Şu anda birlikte olduğu Fatma Akyüz ile yaşamaya başlıyor. Kayıtlara göre evli değiller. Çiftin 2001, 2002, 2003, 2005 ve 2007’de beş çocukları oluyor.

TAM BİR SUÇ MAKİNESİ

Mahmut Akyüz, öfkesini kontrol edemeyen ve hep sorun çıkaran biri olarak biliniyor, tehdit, şantaj, dolandırıcılık, halkın huzurunu bozma gibi suçlardan ceza alıyor. Aile, ısrarlara rağmen çocuklarına Türk kimliği çıkarmıyor ve sürekli ilticacılara verilen “Duldung” (Müsamaha) ile Almanya’da kalıyorlar.

Mahmut Akyüz’ün birlikte yaşadığı Fatma Akyüz’e, “Almanca kursuna gönderelim. Biraz Almanca öğren. Oturum vereceğiz” deniliyor. Ancak o tarihte Almanya’da 10 yılını dolduran Fatma Hanım Almanca öğrenemiyor. Bir de “Uyum sağlayamama” sorunu ekleniyor.

BÜTÜN PARTİLER DE REDDEDİYOR

Sonuçta aileye karşı 2009 yılında İdare Mahkemesi’nden sınır dışı kararı çıkıyor. Karar kesinleşince aile, bu kez “insani nedenlerden” olayı ele alan Hessen Eyaleti Dilekçe Komisyonu’na başvuruyor. Başvurusunda Mahmut Akyüz, ağır depresyon ilaçları aldığını belirtiyor. Çocuklarının Almanya’ya uyum sağladıklarından söz etmiyor.

BAŞKONSOLOSLUK BELGE VERİYOR

Aileye önce Türk kimliği vermeyi reddeden Frankfurt Başkonsolosluğu, Alman makamlarının talebi üzerine bu kez seyahat belgesi düzenliyor. Aile yine kaçıyor. 16 Ekim 2020’de kedi-fare oyunu sona eriyor. Mahkeme sınır dışı kararını tebliğ ediyor ve 23 Ekim’e kadar eşyalarını, özel evraklarını toplamaları için süre veriyor. Aile bu süreye uymayınca da geçen hafta polis tarafından evinden alınarak Türkiye’ye gönderilmek için uçağa bindiriliyor.

Kassel Valiliği: Türkiye’de işkence gördüm dedi, Türk kimlikleri yok

Ailenin oturduğu bölgenin Kassel Valiliği, Akyüz Ailesi’nin edilmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Akyüz ailesi, 2009’da ülkeyi terk etmek zorundaydı. Gönüllü olarak ayrılmaları için tüm süreleri geçirdiler. Son olarak baba, 2017 yılında gönüllü olarak Almanya’yı terk etmeyeceğini söyledi. Bu nedenle yasal yollardan sınır dışı işlemi gerçekleştirildi. Kişinin ülkeyi terk etmeyi geciktirmesi, bu işlemi haksız çıkarmaz. 20 yıldır ülkeden gönderme çabalarımız sonuçsuz kaldı ve Nisan 2011’de Türk Başkansolosluğu’ndan seyahat belgesi bile alamadık. Çünkü, baba çocuklarını Türk nüfusuna kaydettirmedi. Halen de kayıtları yok.

SAĞLIK RAPORU YALANLADI

1996’da Türkiye’ye gönderildi. Sonra döndüğünde Türkiye’de işkence gördüğünü öne sürerek iltica istedi. Ancak bir sağlık raporu, kendisini yaraladığını tespit edip bunu yalanladı. Göçmen bürosunun bir çalışanını ölümle tehdit etti. Bunu bir de yayınladı. Bölgeden uzaklaştırma kararı verildi, çok sayıda sözlü ve diğer şekillerde tehditleri oldu. Dolandırıcılık, baskı- tehdit, halkın huzurunu bozmak ve diğer suçlardan hüküm giydi.

Bu nedenle dilekçeleri ve sığınma başvuruları başarısız oldu. 12 Şubat 2009’da sınır dışı kararı kesinleşti. Ailenin ebeveynleri, bugüne kadar uyum için tek bir çaba sarfetmedi. Çünkü Almanca bilmiyorlar ve çocuklarının evde türkçe öğrenememiş olmaları da gerçek olamaz. Aile, bu süre boyunca geçimini devlet yardımları ile sağladı…”

KAYNAK: AVRUPA POSTASI

About the author

Related