Sanat insanı ruhsal bakımdan tedavi eden bir unsurdur.

İlkokulu bitirirken, müsamere de bana pamuk prenses rolü verilmişti. İki elbise dikilmişti. Biri mavi tül, biri sarı tafta. O günü asla unutamam. İşte Tiyatro aşkı o günden sonra kalbime saplanmıştı.

Her sanat dalı bir aşktır. O aşkı öldürmeden devam ettirdiğiniz takdir de başarıya ulaşmak kaçınılmazdır. Sanat insanın kendini tanımasını,İçindeki muhteşem arzuları açığa vurmasını, kendiniyeniden yaratmasını sağlar.

Günümüzde  gençlerin, Tiyatro oyuncusu olmak hususun da çok büyük talepleri var. Bu durum gittikçe artıyor. Neden Tiyatro çünkü zannediyorlar ki okumadan çabuk para kazanma yoludur. Bilakis Tiyatro bilgi ister, ahlak ister, disiplin ister, insanlarla uyum ister.

Memleketimiz de zengin Tiyatrocu yoktur. Tiyatro para getirmez. Tiyatro aşk ister. İyi bir oyuncu olmak için, bıkmadan aşkla çalışmak ister.

Şimdiler de gençler, bir oyun da sahneye çıkarsak, kendimizi tanıtır, hemen kamera karşısına çıkarız hevesi ile heyecanlanıyorlar.

Oysaki ‘Tiyatro yapmak o kadar kolay bir iş değildir. Hiçbir şeyi affetmeyen bir meslektir. Ve en zor mesleklerden biridir. İyi bir oyuncu olmak için,  bedenini, mimiklerini,  konuşma tekniğini geliştirmek, tiyatro tarihini incelemek ve sıkılmadan aşkla çalışmak gerekir.

Oyuncu olmanın yaşı yoktur. Eğer yetenek varsa üstüne gitmelisiniz.

İnsanların yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yeterki yaptığın işi kalpten yapmalısın.

Ben 75 yaşında halâ kendi dalım da öğrenmem gereken şeyler var.

Gençlere tavsiyem Sanatçı olmak isteyenler ilk önce işini sonra kazanmayı düşünecekler. Bir işi vazife olarak değil, içten gelerek yapmalarını öneririm. Benden bütün sanat severlere sevgiler.

Gülsün KAMU