YETER Kİ İNSANLIK OLSUN

Bugün yolculuğumun UÇAKTAKİ hikayesini anlatacağım. Yerime geçmem için ayağa kalkan gençle Türk’e benzetsem de Almanca konuştum. O da bana Almanca cevap verdi. Yerime oturduktan sonra 22 yaşlarında, neşeli yeşil gözleri pırıl pırıl parlayan, dışa dönük güler yüzlü yakışıklı gencin beni Alman zannettiği için Almanca konuştuğunu düşünerek bu defa Türkçe konuştum. „Ben Türkçe bilmiyorum“ dedi. „Neden?“ deyince. „Benim annem Alman babam Türk“ dedi. Ben de kendimi tanıtıp onun durumundaki öğrencilerimden bahsettim. Annen Türk olsaydı Türkçe’yi daha iyi öğrenirdin“ Evet benim babam daha çok uzaklarda çalıştığı için onunla çok zaman geçiremedim“ dedi.

Uzun sözün kısası; onu tanıdığımda içimi acıtan, Türkiye’ye geldiğinden sevinç duyan „sadece konuşulanı biraz anlıyorum fakat inşallah Türkçe’yi öğreneceğim“ diyen hevesli gencin, Türk mentalitesi taşıyıp Türkçe konuşamamasıydı.

Bir ara yanındaki Türk kızıyla işin sonunun başka bitmesi ihtimalini akla getiren, uzunca neşeli bir sohbet ettiler.
Aklıma doksanlı yıllarda Alman eşlerinden boşanan şaşkın babaların „çocuğum Alman olur“ telaşıyla Türkiye’ye kaçırdıkları, büyük annelerin büyüttüğü çocuklar geldi.

Çocuklarının peşini bırakmayan Alman annelerin mücadeleleri de gazete ve haberlere konu oldu. Şimdi farklı kültürlerle yapılan evlilik korkularının azaldığını hatta değiştiğini biliyoruz. Birinci sınıftaki öğrencilerimden babası Türk, annesi Alman, berberi, Rus olan üç, annesi Alman babası Türk olan bir öğrencimden biliyorum.

Çevremdeki evliliklerden ve hatta kendimden biliyorum. Şimdi oğlumun bir Alman kızarkadaşı var yarın benimde melez bir torunum olabilir.
Konuyu dağıtmadan söze geleyim bir zamanlar düşüncesi bile bize korku veren durumların şimdi aile ayrılmadığı halde yaşanmasıdır.

İnsan her şeye yavaş yavaş alışıyor. Hani istemedikleri adamlara kaçan kızlarıyla barışan anne babalar hesabı, sanırım ancak değişim kaçınılmaz olunca kabul ediş başlıyor. Olsun be ? Ne yapalım yeterki insanlık olsun..

Sultan Altan..

About the author

Related