EMNİYET MÜDÜRÜ ADİL YİĞİT’TEN ÖZÜR DİLEDİ

Süheyla KAPLAN / HAMBURG

ALMANYA’nın Hamburg kentinde 7-8 Temmuz’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’ni takip etmek isteyen 32 gazetecinin, güvenlik nedenleri dolayısıyla akreditasyonunun iptal edilmesinden üç yıl sonra Emniyet Müdürü gazeteciden özür diledi.

NE OLMUŞTU?

G20 zirvesine gölge düşüren, içinde Türkiye kökenli gazeteci Adil Yiğit’in de bulunduğu yasaklı 32 gazetecinin yer aldığı ’sakıncalı‘ listesi, Almanya medya tarihine kara bir leke olarak geçmişti.

Hamburg’daki 2017 yılı 7-8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen G20 zirvesi çerçevesinde Federal Basın Dairesi ve Federal Kriminal Dairesi 32 gazetecinin akreditasyonunu iptal etmişti. 9 gazeteci zirvenin olduğu binadaki basın merkezinin girişinden geri çevrilmiş, diğerleri ise merkeze  gelmemişti. Akreditasyonu iptale gerekçe olarak “Ciddi güvenlik tehdidi” öne sürülmüştü.

Avrupa Postası gazetesinin yayıncısı ve Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) üyesi Adil Yiğit, üyesi olduğu Alman Gazeteciler Birliği’nin (DJV) desteğiyle konuyu yargıya taşıyarak dava açtı.

İLK ÖZÜR FEDERAL KRIMİNAL DAİRESİ ŞEFİNDEN

Federal Kriminal Dairesi (BKA) Şefi Holger Münch, G20’de akreditasyonu iptal edilen gazetecilerden “işlem hatası” gerekçesi ile özür diledi ve ”Çok üzgünüz. Basın özgürlüğüne böyle bir müdahale olmamalıydı” dedi. Mağdur olan gazetecilere bir özür içeren mektup (28 Eylül 2017) gönderildi.

Olayın peşini bırakmayan gazeteci Adil Yiğit, yaşadığı mağduriyeti başkent Berlin’de mahkemeye taşıyarak dava açtı. Üç yıl sonra bu kez Hamburg Emniyet Müdürü Ralf Martin Meyer imzalı yeni bir özür yazısı geldi. Yazıda Adil Yiğit’in mahkeme masrafı da dahil, o günkü (8 Temmuz 2017) yaşadığı gelir kaybının da ödenmesi önerildi.

HAMBURG EMNİYET MÜDÜRÜ MEYER İMZALI ÖZÜR AÇIKLAMASI ŞU ŞEKİLDE: 

“Sayın Yiğit, Hamburg’daki G 20 Zirvesi’nin üzerinden üç yıl geçmiş olmasına rağmen, bu kapsamlı etkinlikle bağlantılı çeşitli konular hakkındaki dava süreçleri halen devam ediyor. Örneğin medya temsilcileri, resmi kurumların uygulamalarına, özellikle Federal Hükümet Basın ve Enformasyon Dairesi’nin (Federal Basın Dairesi) bazı gazetecilerin akreditasyonlarını inceleme ve iptal etme işlemleri bağlamındaki tutumu ve Federal Basın Dairesi’nin kararlarını uygulayan emniyet güçlerinin uyguladığı tedbirlere karşı mahkemeye başvurdu.

Siz de bu tür bir uygulamanın mağduru oldunuz. Akredite oldunuz, ancak 08.07.2017 günü öğleden sonra Hamburg Fuarı’nın Uluslararası Basın Merkezi’ne girmenize izin verilmedi ve Hamburg polisinin tim yönetimine bağlı polisler tarafından akreditasyon kartınıza el konuldu. »Kimliğinize« el konulması hukuk dışı bir uygulamaydı. Burada, sonuç olarak, Federal Basın Dairesi’nin aldığı zannedilen kararların güvenlik güçlerince hatalı uygulanması sözkonusuydu. Güvenlik güçlerinin bu tutumundan Hamburg polisi sorumludur.

Hamburg Eyalet Meclisi’nin özel komisyonunun konuyla ilgili incelemelerinde ortaya çıktığı üzere, farklı listelere dair uygulamalar esnasında yanlış anlamalar ve hatalar sözkonusu oldu. Bu isim listelerini Federal Kriminal Dairesi hazırladı ve Hamburg polisine, listede adı geçen kişilerin etkinliğe gelmesi halinde çeşitli tedbirler uygulaması talebiyle iletti. Listelerin iletilmesi ve değerlendirilmesi esnasında yapılan çeşitli hataların biraraya gelmesinin bir sonucu olarak – sizin durumunuzda da olduğu gibi – isim listelerinin polis ekiplerince 08.07.2017 tarihinde de, yani Federal Kriminal Dairesi tarafından geri çekilmiş olduğu, dolayısıyla artık dikkate alınmaması gereken bir tarihte de kullanılmasına devam edildi.

İzleyen süreçte tespit edilen uygulama hatalarından Hamburg polisinin yönetiminde faaliyet gösteren güvenlik güçleri de sorumludur. Akreditasyon kartınıza haksız olarak el konulmasından Hamburg polisi de sorumlu olduğu, ben de Hamburg polisinin uygulamalarının sorumluluğunu taşıdığım için, görevli polis memurlarının kasıtlı olmayan hatalı davranışından dolayı sizden özür diliyorum.

Akreditasyon kartınıza el konulması ve Uluslararası Medya Merkezi’ndeki etkinliklere katılmanıza izin verilmemesi yüzünden sadece nahoş bir durumla karşılaşmış olmadığınızın, aynı zamanda mesleki faaliyetlerinizin de, bir gazetecinin her zaman gelir kaybetmesine yolaçacak şekilde sınırlanmış olduğunun bilincindeyim. Bundan duyduğum üzüntüyü ifade etmek isterim. Avukatınız aracılığıyla, kurumumuzun hukuk birimiyle sürdüreceğiniz müzakerelerde uygun ve kabul edilebilir bir mahkeme dışı uzlaşmaya varmanızı ümit ediyorum

About the author

Related