Metin ES / SOLİNGEN

ALMANYA’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde Genç ailesinin evinin Neonaziler tarafından kundaklanması sonucu aileden beş kişi yaşamını yitirmişti. Gürsün İnci, Gülistan Öztürk, Hatice, Hülya ve Saime Genç aşırı sağcı 4 kişi tarafından kundaklanan evde hayatını kaybetmişti.

Solingen katliamı olarakta anılan bu facia hiç kuşku yok ki Türkiyeli göçmenleri derinden etkiledi. Yaşanan bu büyük acıyı hiç kimse unutmadı. Her yıl anma törenlerine katılım azalsa da bitmeyen Solingen dramı 29 Mayıs’ta yeniden yaşanıyor.

Şüphesiz acıyı, kederi her an yaşayan Genç ailesi herzaman insan sevgisini, barışı, kardeşliği hep savundu. Mevlüde Genç’in açıklamaları, duruşu gerek Alman ve gerekse Türk kamuoyu tarafından taktirle karşılandı.

İNSAN SEVGİSİ

Mevlüde Genç, bitmeyen Solingen acısını, kederini bütün Almanlara, Solingen toplumuna mal etmedi. Duygu yüklü bir söyleşimde bana şunları söylemişti:

“Genç iken acılar hafif geliyormuş şimdi fark ediyorum. Yaşlandıkça acılarım çoğalıyor. Kaybettiğim çocuklarımın arkadaşlarını görünce acılarım çoğalıyor. Fakat ekmeğini yediğimiz Solingen’de birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam edeceğiz. Ben bunlara hiç nefret duymadım, sadece evimi çocuklarıma mezar edenlere nefret duydum. Alman toplumu ve buradaki insanlar benimle birlikte göz yaşı döktü. Benim yanımda oldular. İnsan sevgisini birbirimize vermemiz gerekli. Bütün acıları bağrıma bastım, geceleri ağladım. Gündüzleri çocuklarıma güldüm. Onların kalbine nefret sokmamak için”